25 Haziran 2011 Cumartesi

Tüm bu yazılmışlıkların dışında sen, onsekiz yaşında sezonluk bir çocuksun.

Asla öğrenemedin eskaza yanlışlarının nedenlerini. Oysa hep çare arardın çarezice.

Başkalarını sen, ama kendini parmaklattın.

Büyük harflerle yazdın hep, düşünmeye çağırdın. Ama ne yazdığını hiç düşünmedin.

Hayatın anlamını aradın daha onsekiz yaşında. Ve bulduğunu sanarken çok gerçekçiydin.

Seni görüyordum bazen bu koşturmacanın içinde.

Utandığımdan söylemiyorum, sadece bir hiçtin. Tümünle bile... Tüm enerjinle ve tüm o sefil çırpınışlarınla.

Tüm o pahalı giysilerinle beş para etmez ucuz, izbe, soğutulmuş kaldırımlarda ucuz içkilerle eğlenirken ‘’ben sokağım!’’ deyişinle. Ve yineleyişinle.

Ve içindeki bozuk çocuğun vahşete sebep olabileceğini biliyor olmandan utanmıyorum.

Tek üzüntüm senin bizden önce gelmen. O zaman ben bile seni kurtaramam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder